Page 445 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 445
taraflarından birisinin beyanına dayalı olarak belirlenmesi ve aksinin
yalnızca kesinleşmiş mahkeme kararı ile ortaya konabileceği yönünde-
ki uygulama bir o kadar tartışmaya açıktır. İşçilerin yıllar sürecek bir
yargılama süreci sonrasında hak etmiş oldukları işsizlik ödeneklerini,
riskin gerçekleştiği dönemden yıllar sonra alabilmelerinin sigortacılık
açısından da izahı kabil değildir.
30) İşsizlik sigortası ile ilgili olarak uluslararası düzenlemeler de
bulunmaktadır. İşsizlik sigortası Sosyal Güvenliğin Asgari Normlarına
İlişkin 102 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi ile kabul edilen do-
kuz sosyal sigorta dalından birisidir. Ülkemizin de taraf olduğu 102 sa-
yılı ILO sözleşmesi, sözleşmeye imza atan ülkelerin, iş kazası ve mes-
lek hastalığı, sakatlık, yaşlılık, ölüm veya işsizlik sigortası risklerinden
en az birinin yer aldığı sigortacılık sistemini şart koşmaktadır. 1948
tarihli Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 25 inci
maddesinde “Herkes işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve ken-
di iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda gü-
venlik hakkına sahiptir” ifadesine yer verilmiştir. 1950 tarihli Avrupa
Sosyal Şartının 12 inci maddesinde, taraf ülkeler, sosyal güvenlik sis-
temlerini 102 sayılı ILO sözleşmesinin getirdiği düzeyden daha düşük
düzeyde tutmamakla yükümlü tutulmuştur. Bütün bu uluslararası dü-
zenlemeler işsizlik sigortasının kurulmasının ve düzgün işlemesinin
önemini ortaya koymaktadır. Ülkemizde mevcut işsizlik sigortası sis-
temi 1999 yılında yürürlüğe alınmıştır. Bu tarihten önce çalışanların
işsizlik riski karşısında hiçbir korunmalarının bulunmaması ne dere-
ce önemli bir eksiklik ise, sistemin devreye girdiği tarihten itibaren,
işlevsel bozukluklar nedeni ile temel amaçlarından birisi olan işçileri
işsizliğin ekonomik risklerinden korumayı başaramaması da o denli
önemlidir. İşsizlik ödeneği almaya hak kazanmış şekilde işten çıkarıl-
mış ve mevzuatta belirtilen diğer şartları sağlamış bir işçinin, işveren-
liğin veya devletin hatalı işleminden dolayı, primini yatırdığı riskten
zamanında ve etkili bir şekilde korunamıyor olması, işsizlik sigortası
sisteminin düzgün işlemediğini ortaya koyan bir emaredir.
31) İşsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için prim ödemiş olma ya-
nında, iş sözleşmesinin de kendi kusuru olmaksızın sigortalının irade-
si dışında sona ermiş veya sigortalının haklı bir nedene dayalı olarak,
yani objektif açıdan o işyerinde daha fazla çalışmasının bekleneme-
yeceği olaylar neticesinde sigortalı tarafından sona erdirilmiş olması
444 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU