Page 447 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 447
İş sözleşmesinin işverenlik tarafından haklı nedenle sona erdirilip
erdirilmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması ve
konunun yargıya intikal ettirilmesi, genellikle birkaç yıl müddetle de-
vam eden yargılama süreci sonunda, işçinin işsizlik ödeneği almaya
hak kazanacak şekilde işten çıkarıldığının tespit edilmesi halinde dahi,
işçinin hak etmiş olduğu işsizlik ödeneğini alamaması veya zamanında
alamaması ile neticelenme ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. İlgili mev-
zuat bölümünde yer verildiği üzere, işsizlik sigortasına hak kazanılma-
sı ile ilgili olarak; işverenlerin, hizmet akdi 51 inci maddede belirtilen
hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olan sigortalılar hakkında;
işten ayrılma bildirgesi düzenleyip, 15 gün içinde bir nüshasını Kuru-
ma göndermek, bir nüshasını sigortalı işsize vermek ve bir nüshasını
da işyerinde saklamak yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu düzenleme-
nin, işsizlik ödeneği ödemelerinde, mutlak surette işverenliğin yaptığı
bildirim nedeninin dikkate alınması gerektiği şeklinde yorumlanması,
işverenlik tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği iddi-
ası ile yapılan fesihlerde işçiyi korunmasız bırakmaktadır. İş sözleşme-
sinin ekonomik açıdan eşit güçte olan taraflar arasında tesis edilen bir
sözleşme olmadığına literatürde pek çok kere yer verilmiştir. Aynı dü-
şünce ile 4857 sayılı İş Kanununda, işçinin rızası olması halinde dahi
işçi aleyhine değiştirilemeyecek düzenlemeler yapılmış ve ispat yükü
genel olarak işverenlik üzerinde bırakılmıştır. Nitekim 21 inci parag-
rafta yer verildiği üzere feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat
yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını
iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşsizlik ödene-
ğinden faydalanılması açısından mutlak surette feshin nedeni ile ilgili
işverenin yaptığı bildirime dayanılması iş yasasının ruhuna aykırı bir
durumdur. Kaldı ki, işçinin işten çıkarılması iki taraf arasında çekişme
oluşturacak bir konudur. Bu hallerde çekişmenin iki tarafından biri-
sinin, ekonomik açıdan güçlü olanın yapmış olduğu bildirime itibar
edilerek, ekonomik açıdan görece zayıf olana, ödemiş olduğu primler
karşılığında hak ettiği işsizlik ödeneğinin verilmemesi ya da geç veril-
mesi hakkaniyet açısından sorunludur. Uygulamada işverenlikler tara-
fından yapılan haklı nedenle fesihlerin, yargılama neticesinde haksız
fesih olduğunun anlaşıldığı sıklıkla görülmektedir.
32) İş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirilip erdirilmediği açı-
sından taraflar arasında ihtilaf bulunması halinde, Kurumun işsizlik
446 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU