Page 121 - geri itme ozel raporu son
P. 121
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
Bağlamında Geri İtme
AİHM kararlarında ele alınan geri itme vakaları başvuranların geldikleri ülkeye, köken ülkeye iade edil-
meleri veya açık denizde kaderlerine terk edilmeleri sonucunda yaptıkları başvuruları da kapsamak-
tadır. Geri itme nedeniyle yaşam hakkına müdahale edilen pek çok durum mevcuttur. Ancak ölümle
sonuçlanan bu olayların açığa çıkması veya kanıtlanması çoğunlukla mümkün olmadığından ihlalleri
gerçekleştiren ülkelerin insan haklarına riayet etmeye zorlanmaları hukuken pek mümkün olamamak-
ta, yaptırım kamu vicdanıyla sınırlı kalmaktadır.
Geri göndermeme ilkesi bağlamında AİHS’nin 3. maddesinde belirtilen hiç kimsenin işkenceye veya
insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamayacağı hükmü kapsamında AİHM
tarafından ihlal kararı verilen birçok başvuru bulunmaktadır. 1963 yılından itibaren 4 No.lu Protokolün
kabulü ile toplu sınır dışı etme yasağı da AİHS’ye dahil edilmiştir. Bu süre zarfında, AİHM tarafından 4
No.lu Protokol’ün 4. maddesinin ayrıca ele alındığı görülmektedir. Yunanistan ise toplu sınır dışı yasa-
ğını düzenleyen 4. maddenin yer aldığı Ek 4 numaralı Protokol’e taraf değildir.
Buna karşın AİHM tarafından Čonka/Belçika, Gürcistan/Rusya (I) [BD], Shioshvili ve Diğerleri/Rusya ve
Berdzenishvili ve Diğerleri/Rusya, Hirsi Jamaa ve Diğerleri/İtalya [BD] ve Sharifi ve Diğerleri/İtalya ve
Yunanistan başvuruları üzerine verilen kararlarda 4 No’lu Protokol’ün 4. maddesinin ihlal edildiğine
hükmedilmiştir. AİHM, N.D. ve N.T./İspanya kararı ile ilk defa önceki içtihadından ayrılarak bir sınır dışı
kararının bireysel olarak verilmemiş olmasını, başvuranın kendi kusurlu davranışından kaynaklanması
halinde, 4 No’lu Protokol’ün 4. maddesinin ihlal edilmiş olmayacağına hükmetmiştir.
AİHM’in İspanya’ya karşı N.D. ve N.T. kararının, Avrupa Devletleri’nin yasa dışı yollarla giriş yapan göç-
menleri geri itemeyeceği şeklindeki teminatı içeren 2012 yılındaki tarihi Hirsi Jamaa kararı ile ortaya
koyduğu içtihadın uygulanmasına koyduğu bir “virgül” olduğu ve 1951 tarihli Birleşmiş Milletler Ce-
nevre Sözleşmesindeki artık evrensel hukukun temel ilkesi haline gelen, geri göndermeme ilkesine
ilişkin usuli teminatların zayıflatılmasına yol açacak ve daha da önemlisi keyfi devlet uygulamalarına
kapı aralayacak bir nitelikte olduğu şeklinde eleştiriler mevcuttur. 84
N.D. ve N.T./İspanya kararı sonrası verilen Berisha ve Haljiti/Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti ve
Dritsas ve Diğerleri/İtalya kararlarında da aynı yorum devam etmiştir.
AİHM’in, Soering/Birleşik Krallık kararından itibaren geri göndermeme ilkesi bağlamında ele aldığı
başvurularda, bir kişinin sınır dışı edildiğinde, gönderildiği ülkede AİHS’nin 3. maddesine aykı-
rı muamele göreceğine dair gerçek bir risk varsa, bu durumun AİHS’nin 3. maddesinin ihlali-
ni doğuracağı şeklindeki içtihadını benimsediği (Soering/Birleşik Krallık, 1989: § 91; Chahal/
84 Tuğçe Duygu KÖKSAL, Avrupa Birliği Sınırlarının Korunması Yolu Olarak “Geri İtmeler” ve Pandemi Sonrası İçin Değerlendirme, Euro
Politika Dergisi, Covid-19 Sonrası Avrupa Birliği’nin Geleceği, 2020, s. 127-128.
119