Page 130 - geri itme ozel raporu son
P. 130

“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu




                     Berisha ve Haljiti/Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti kararı ile Dritsas ve Diğerleri/İtalya kararında
                     AİHM başvuruları sınır dışı etme kararlarının başvurucuların kendi davranışlarından kaynaklanması ge-
                     rekçesiyle kabul edilmez bulmuşsa da N.D. ve N.T./İspanya kararında somut bazı tespitlerde bulunul-
                     masına karşın esastan incelediği başvuruda ihlal bulunmadığına hükmetmiştir.

                     Fildişi Sahili ve Mali vatandaşı iki başvuran, 12 Şubat 2015 tarihinde AİHM’ye Sözleşme’nin 3. ve 13.
                     maddelerinin, Sözleşme’nin 3. maddesiyle bağlantılı olarak 13. maddesinin, Sözleşme’ye Ek 4 No’lu
                     Protokol’ün 4. maddesinin ve son olarak Sözleşme’ye Ek 4 No’lu Protokolün 4. maddesi ile bağlantılı
                     olarak 13. maddesinin ihlal edildiği iddiasıyla başvurarak kendilerine göre toplu sınır dışı etme anla-
                     mına gelen Fas’a derhal geri dönmelerinden, bu konuda etkili bir hukuk yolunun bulunmamasından
                     ve Fas’ta karşı karşıya kaldıkları iddia edilen kötü muamele riskinden şikayetçi olmuşlar ve kimliklerinin
                     tespit edilmesi, bireysel durumlarını açıklama veya durdurucu etkisi olan bir hukuk yolu ile geri gön-
                     derilmelerine itiraz etme fırsatlarına sahip olmadıklarını ileri sürmüşlerdir (§ 1-3). Bu iki başvuran, çok
                     sayıda kişiden oluşan kalabalık bir grupla birlikte Melilla şehrinin etrafındaki çitlere tırmanarak geçtik-
                     ten sonra askeri kolluk teşkilatı olan Guardia Civil mensupları tarafından yakalanmış ve herhangi bir
                     kimlik tespit işlemi yapmadan ve kişisel durumlarını açıklama imkanı sunmadan sınırın diğer tarafına
                     geri götürülmüşlerdir.
                     Afrika’nın kuzey kıyısında yer alan ve Fas topraklarıyla çevrili 12 kilometrekarelik bir İspanyol yerleşim
                     bölgesi olan; Kuzey ve Sahra Altı Afrika’dan gelen ve Suriyeli göçmenlerin de kullandığı göç güzergahı
                     üzerinde yer alan Melilla özerk şehrinin özel bir önemi bulunmaktadır. Melilla ve Fas arasındaki sınır,
                     Schengen Bölgesi’nin bir dış sınırı olduğundan Avrupa Birliği’ne erişim sağlamakta ve bu nedenle
                     de yoğun göç baskısına maruz kalmaktadır. İspanya tarafından 2014’ten beri düzensiz göçmenlerin
                     İspanya topraklarına girmesini önlemek amacıyla Melilla’yı Fas’tan ayıran 13 km’lik sınır boyunca üç
                     paralel çitten oluşan bir bariyer inşa edilmiştir (§ 15-16).

                     Büyük Daire kararından önce AİHM Dairesi, davanın 4 No’lu Protokol’ün 4. maddesinin amaçları bakı-
                     mından bir “sınır dışı etme” ile ilgili olduğu, sınır dışı etme önlemlerinin, herhangi bir prosedür olmak-
                     sızın ve başvuranların bireysel durumları veya daha önceki herhangi bir idari veya adli karar değer-
                     lendirilmeden alınması nedeniyle sınır dışı etme tedbirinin toplu niteliğine vurgu yapmıştır (§ 124).

                     Başvurucuların İspanyol topraklarından çıkarıldığı ve Guardia Civil üyeleri tarafından iradeleri dışında
                     ve kelepçeli olarak zorla Fas’a geri gönderildiğini (§ 191), başvuranların aynı anda hareket eden büyük
                     bir yabancılar grubunun parçası olduklarını ve grubun diğer üyeleriyle aynı muameleye tabi tutulduk-
                     larını (§ 202), bu olgusal değerlendirmeden bağımsız olarak belirli bir tedbirden etkilenen kişi
                     sayısının 4 No’lu Protokol’ün 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin belirlenmesinde önem-
                     siz olduğunu, sınır dışı etmenin “toplu” olarak nitelendirilmesi için belirleyici kriterin “gruba
                     dahil olan her bir yabancının özel durumunun makul ve objektif bir incelemesinin” olmaması
                     olduğunu (§ 203) belirterek genel ilkeleri vurgulamasına rağmen Mahkeme genel içtihatların-
                     dan farklı bir yaklaşım ortaya koymuştur.







        128
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135