Page 131 - geri itme ozel raporu son
P. 131
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
AİHM kararında, başvuranların, önceden planlanmış bir operasyon bağlamında sayılarının çokluğun-
dan yararlanan ve bir kara sınırını izinsiz bir şekilde geçerek İspanya topraklarına girmeye çalışan çok
sayıda kişiden oluşan bir grubun üyeleri olduğunu (§ 206), 13 Ağustos 2014 tarihinde bireysel durum-
larını incelemek için herhangi bir yazılı prosedür uygulanmadığından başvuranların kimliğinin belir-
lenemediğini (§ 207), buna rağmen Sözleşme’nin, devletlerin sınırları kontrol etme yükümlülüklerini
yerine getirmelerini engellemediğini, devletlerin, somut başvuruda geçerli olduğu gibi özellikle sayı-
larının çokluğundan yararlanarak ve güç kullanarak, ikna edici sebepler olmaksızın, bu düzenlemelere
uymayıp sınırı farklı bir yerden geçmeye çalışan ve başarısız olan potansiyel sığınmacılar da dahil
olmak üzere yabancıların kendi topraklarına girişini reddedebileceklerini (§ 210), 1 Eylül 2014’ten önce
Beni Enzar Sınır Kapısı’na çok az sayıda sığınma talebinin sunulmuş olmasının davalı devletin gerçek
ve etkili erişim sağlamadığı sonucuna varılmasına izin vermediğini, kimsenin Beni Enzar Sınır Kara-
kolunda sığınma talebinde bulunmasının mümkün olmadığı şeklindeki genel iddiaların bu sonucu
geçersiz kılmak için yetersiz olduğunu (§ 217), başvuranların temsilcilerinin, hem yazılı görüşlerinde
hem de Büyük Daire duruşmasında en ufak bir somut olgusal veya yasal gerekçe gösteremediklerini
(§ 230), bu gözlemler ışığında 13 Ağustos 2014’te Melilla sınır çitlerinin baskınına katılarak, grubun çok
sayıda olmasından yararlanarak ve güç kullanarak kendilerini tehlikeye atanların aslında başvuranlar
olduğu; Schengen Bölgesi’nin dış sınırlarının geçilmesine ilişkin Schengen Sınırları Yasası hükümleri
uyarınca İspanya topraklarına yasal giriş sağlamak için mevcut yasal prosedürleri kullanmadıklarını;
ortaya çıkan sonuç kendi davranışlarının bir sonucu olduğundan 4 No’lu Protokol’ün 4. maddesinin
ihlal edilmediğini (§ 231), başvuranların sınır dışı edilmeleri için bireyselleştirilmiş bir prosedürün ol-
mamasının Melilla’ya izinsiz giriş yapma girişiminde bulunmalarının bir sonucu olduğu gerekçesiyle
de davalı devletin bu olaylardan sorumlu tutulamayacağını ve başvuranların sınır dışı edilmesine iliş-
kin bir hukuk yolunun olmamasının, kendi başına Sözleşme’nin 13. maddesinin ihlalini oluşturmaya-
cağına hükmetmiştir (§ 242-244). Mahkeme, Sözleşme’ye Ek 4 No’lu Protokol’ün 4. maddesinin ve 4
No’lu Protokol’ün 4. maddesi ile bağlantılı olarak da Sözleşme’nin 13. maddesinin ihlal edilmediğine
oy birliğiyle karar vermiştir.
6.3. 4 No.lu Protokol’ün 4. Maddesinin İhlal Edilmediği Yönünde Verilen
Kararlar
AİHM 3. Dairesinin 20/12/2017 tarihli ve 45223/05 Başvuru No.lu Sultani/
Fransa Kararı
Afgan vatandaşı Tacik etnik kökenine sahip M.S. tarafından 19/12/2005 tarihinde yapılan başvuruda,
babasının Afganistan’da komünist partinin bir temsilcisi olduğu, komünist rejim yıkıldıktan sonra bir
Tacikin böyle bir hizmette bulunmasının yüksek ihanet sayıldığı, ailesinin özellikle, sonradan yerel bir
ileri gelen haline gelen, eski bir savaş şefinin düşmanlığını kazandığı, başvurucunun ailesinin evine
bir el bombası atıldığı ve başvurucunun bacak ve başından yaralandığı, ailesiyle birlikte, Afganistan’ı
terk edip Pakistan’a gittiği, Fransa’ya 2002 yılı sonunda girdiği, Mart 2003 tarihinde, sığınma talebinde
bulunduğu, Fransa Mülteci ve Vatansızları Koruma Bürosunun (OFPRA) bu talebi reddettiği, Mülteci-
129