Page 74 - kdk-sempozyum-1
P. 74

kötü muamele etmesi, duruşmaların uzak tarihe atılması, aynı dakikalara otuz
                adet duruşmanın konulması, kararların geç yazılması, geç tebliğ edilmesi, iş sahi-
                bine mahkeme kalemine gittiği zaman personel tarafından inceleme yaptırılma-
                ması, iş sahibinin de zamanının sınırlı olduğu düşünülmeyerek bekletilmesi gibi
                haller de Ombudsmanın görev alanı içine girmelidir.

                Kanuna göre; kamu denetçisi kendisine intikal ettirilen bir konunun daha sonra
                dava açılarak yargı önüne götürüldüğünü tespit ettiği zaman o konudaki ince-
                lemesini durduracaktır  , çünkü bir hukuk devletinde idare ile birey arasındaki
                                    23
                uyuşmazlıkların çözümü öncelikle yargının görevidir, ama yargının da bu görevini
                yapabilmesi için uyuşmazlıklar içinde boğulmaması gerekmektedir.  24

                Bu bakımdan hem idarenin verimli, hukuka uygun, insan haklarına saygılı olarak
                çalışması, hem de yargının kendi görevini tam olarak yapabilmesi için kamu de-
                netçisinin görevi ile yargı arasındaki sınırın açık bir şekilde belirlenmesi gerekir.

                Kamu denetçisi yargının görevini üstlenmeyecektir, ama idarî yargının görev ala-
                nına giren bazı konular kamu denetçisinin önüne de getirilebilir. Böylece gerek
                idarî yargı gerek kamu denetçisi idarenin hukuka uygun çalışmasını sağlama ko-
                nusunda bir noktada aynı görevi paylaşmaktadırlar, ama bu durumun yargı ba-
                ğımsızlığına herhangi bir zarar vermeden uygulanmasını nasıl sağlayabiliriz?

                Bu durumu düzenlemek gerekmektedir.
          I. Uluslararası Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Sempozyumu
                Bu konuda Avrupa Konseyi Parlâmenter Asamblesinin 2003 yılında aldığı 1615
                sayılı kararına göre Asamble Ombudsman;  yargının, mahkemelerin denetimiyle
                ilgili görevlerinin çok sınırlı bir şekilde düzenlenmesi gerektiği kanısındadır. Bu
                konuda mahkemelerin sâdece işleyiş tarzıyla ilgili bazı yetkilerin verilebileceği
                görüşündedir.  25
                23. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Başvuru ve usulü” başlıklı 17. maddesinin 3. fıkrasının (b)
                bendi: “... b) Yargı organlarında görülmekte olan veya yargı organlarınca karara bağlanmış uyuşmazlıklara ilişkin
                olanlar ... incelenmez...”.
                24. TÜRK, Hikmet Sami: agk., s.48-49.
                25. • Avrupa Konseyi Parlâmenter Asamblesinin 2003/1615 sayılı kararı için bkz. http://assembly.coe.int/Main.asp?-
                link=/Documents/AdoptedText/ta03/EREC1615.htm
                • İsveç gibi bazı ülkelerde ombudsman yargıyı denetlemektedir. Bazı ülkelerde ise ombudsman ile yargı arasında sınır
                çizilmiştir. “İsveç’te ombudsman kendi başına mahkemenin münferit davalarda nasıl hüküm vereceğine karışamaz.
                Bir davada mahkemeler tarafından hangi delillerin değerlendirileceğine, hangi kanunun uygulanacağına dair bir
                hükümde de bulunamazlar. Ombudsmanın denetimi davaların usûl kurallarına uygun olarak ele alındığından ve
                bunların makûl bir süre içinde karara bağlanıp bağlanmadığından emin olmak için yapılır. Herhangi bir mahkeme
                veya kamu idaresi ombudsmanın veya denetimindeki diğer kişilerin istediği bir bilgiyi ya da raporu sağlamakla
                mükelleftir. Ombudsmanın talebi üzerine savcı da gereken yardımı gösterecektir.” İsveç uygulaması konusunda daha

        74                                                        KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79