Page 223 - Sporda Hak İhlalleri ve Denetim
P. 223
SPORDA HAK İHLALLERİ VE DENETİM
üyesinin ya da heyetinin reddedilebilme hakkının aynı zamanda ret ve yeniden görevlendirme
prosedürünün de sözleşme ile ya da tahkim kanunu veya devletin yapacağı bir yasal düzenlenmeyi
gerektirdiği şeklinde; ‘adil yargılanma prensibi’ her bir tarafın tüm bulgular üzerinden kuralları
görmesi, kendi hukuki dayanaklarını temsil edebilmesi, tüm hukuki sürece katılım sağlayabilmesi,
kanıtları görme, her bir tarafın bir avukat ya da uzman tarafından temsil edilme hakkı şeklinde;
‘çekişmeli yargılamamanın mevcudiyeti’ ile her bir tarafında diğer tarafın suçlama ve iddialarını
inceleme, bunlar hakkında yorum yapma, bu kanıtları ve iddiaları çürütme hakkının bulunduğu
şeklinde; “eşit muamele’ ile ise tahkim kurulunun taraflara eşit şekilde muamele ettiğinin garanti
altına alınması, eşit muamelenin, birbirinin aynı durumların her defasında aynı şekilde ele alınması
anlamına geldiği şeklinde açıklanmıştır. Sirkülerin devamında FIFA üyelerinin ve
Konfederasyonların bu asgari şartları bir tahkim heyeti oluştururken ya da bir tahkim mekanizmasını
tahkim kurulu olarak kabul ederken bu asgari şartların sağlanmasını garanti etmelerinin beklendiği,
ayrıca üyelerin bu asgari şartlara ek olarak bağımsızlığı ve kuruluş esaslarını güçlendirecek önlemler
alabilecekleri ifade edilmektedir.
17.6. Burada FIFA, Statüsünün 60’ıncı maddesinin 3(c) maddesi gereğince kurulacak Tahkim
Kurulunun ilk iki özelliği ile daha çok ad hoc tahkimin tarif edildiği görülmektedir. Bu anlamda,
FIFA tarafından TFF Tahkim Kurulunca asgari düzeyde karşılanması beklenen prensiplerin ne
ölçüde karşıladığı tartışmalıdır.
17.7. Buraya kadar yapılan incelemeden; ulusal mevzuat, hukuki mütaala, literatür ve spor
tahkiminin oluşum ve bağımsızlığına ilişkin kriterler birlikte düşünüldüğünde mevcut Tahkim
Yapılanmasının tarafsız ve bağımsızlığından bahsetmenin önünde hem mevzuat hem de uygulama
bakımından engellerin bulunduğu değerlendirilmektedir.
18. PFDK ve Tahkim Kurulu kararlarının gerekçesiz oluşu; Başvuran, Kamu Denetçiliği
Kurumuna sunmuş olduğu başvuru dilekçesi ve ekli PFDK ve Tahkim Kurulu kararların gerekçeli
olmadığı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, başvurana gerekçeli karar tebliğ edilmemiştir. Bu
hususun Yargıtay tarafından kararlarını bozma sebebi olduğu bilinmekle beraber demokratik hukuk
devleti ilkeleri ve iyi yönetim ilkeleri çerçevesinde adli ve idari makamların kararlarını gerekçeli
hazırlamaları gerektiği bilinmektedir.
18.1. Dosya kapsamına bakıldığında, ne PFDK’nın ne de Tahkim Kurulu’nun başvuranın gerek özel
mesajlaşmaları gerekse de basın ve sosyal medya açıklamalarının hangi unsurlarının ne sebeple
sportmenliğe aykırılık teşkil ettiğinin tartışılmadığı, buna ilişkin herhangi bir kriter üzerinden
değerlendirme yapılmadığı, şikayetçinin yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle PFDK tarafından
cezalandırılamayacağına, PFDK’nın yetkisi dışında kaldığı iddialarının konunun özünü oluşturan bir
husus olmasına rağmen ne PFDK’nın kararında ne de Tahkim Kurulunun kararlarında tartışılmadığı,
Tahkim Kurulu tarafından PFDK’nın soruşturma ve ceza isnadı işlemine ilişkin herhangi bir hukuki
ya da olgusal tartışmanın gerçekleştirilmediği görülmektedir.
18.2. Başvuranın, dosya kapsamında yer alan basın açıklamalarına konu bazı söylemlerin futbol
camiasına yansımasının futbol disiplini açısından bir takım olumsuz sonuçlar doğurabileceği
anlaşılır bir durumdur. Ancak, TFF’nin yapmış olduğu iş ve işlemlerde bunları tartışması,
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’na uygun olarak Güvenli Elektronik İmza ile üretilmiştir. Evrak teyidi
https://ebys.ombudsman.gov.tr/sorgu/sorgula.aspx adresinden A2GO-YK0T-83HA kodu ile yapılabilir.
18 / 28
2 MART 2018, ANKARA 223