Page 379 - yargi-ozel-raporu
P. 379

reylerin devletten beklentisi ve talepleri artmıştır. İletişim araçlarının
                      yaygınlaşması bilgiyi kolay erişilir hale getirmiş, bu durum ise birey-
                      lerin hakları ve hak arama yolları hususunda daha eğitimli ve bilinçli
                      olmasını sağlamıştır. İdarenin kişiler hakkında tesis ettiği işlemlere
                      yapılan itirazlara karşı etkili alternatif çözüm yöntemlerinin bulun-
                      maması ve idareye yapılan başvurular karşısında kamu görevlilerinin
                      konu ile ilgili olarak içtihat haline gelmiş yargı kararları bulunması-
                      na karşın hukuki ve mali sorumluluk kaygısı ile inisiyatif almaktan
                      kaçınarak başvuruları olumsuz sonuçlandırmaları, özellikle idare
                      mahkemeleri olmak üzere, alt derece idari yargı mercilerinin üste-
                      sinden gelemeyeceği sayısız dava açılması sonucunu doğurmuştur.
                                                                             427
                      Bu durum, ilk derece mahkemelerin verdikleri kararların büyük bir
                      oranda temyiz yoluna tabi olması nedeniyle Danıştay’ın da iş yükü-
                      nün artması sonucunu doğurmuştur.
                      (745) Ülkemizde yargı deyince ilk akla gelen söz hiç şüphesiz “ada-
                      let mülkün temelidir” sözüdür. Ancak bu sözün; sanki adil davran-
                      mak sadece mahkemelerin göreviymiş gibi,  yalnız yargı deyince akla
                      gelmesi ve adliyelerin girişinde yazılı olması düşündürücüdür. Oysa
                      yalnız mahkemeler değil, devletin bütün kurumları kişilere adil dav-
                      ranmak ve bu yönde karar vermek zorundadır.

                      (746) Hukuk devleti, devletin ihdas ettiği kurallara sadece bireylerin
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      uymasını isteyen değil, aynı zamanda kendi organlarının işlem ve ey-
                      lemlerinde hukuka uygunluğu önceleyen, buna harfiyen riayet eden
                                                                             428
                      ve aksi durumda yargısal güvenceleri kurumsallaştıran devlettir.
                      Bu tanımdan hareketle, idarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uy-
                      gunluğunu denetleyen idari yargı düzenini, hukuk devleti için vaz-
                      geçilmez bir denetim mekanizması olarak değerlendirebiliriz.

                      (747) Ancak günümüz şartlarında, idare mahkemelerinin karşı kar-
                      şıya olduğu iş yoğunluğu, hukuk devletinin gerektirdiği denetim va-
                      zifesini aksatacak düzeye ulaşmış, “nitelikli denetim” yerini “niceliksel
                      denetim”e bırakmıştır. Yani birey hak ve özgürlüklerini önceleyen ve



                      427 2014 yılındaki adli istatistiklere göre; idare mahkemelerinin dava sayısı: 259
                         830’dur. Bkz. http://www.adlisicil.adalet.  gov.tr/istatistik_2014/225.pdf (Eri-
                         şim Tarihi: 14/04/2016)
                      428 GÜNDAY, İdare Hukuku, sf. 39.



                      352
   374   375   376   377   378   379   380   381   382   383   384