Page 380 - yargi-ozel-raporu
P. 380
idareyi hukuk sınırları içinde tutan kararlarla adalet dağıtma vazifesi,
yerini davaların kısa sürede ve yüzeysel incelemelerle karara bağlan-
ması zorunluluğuna terk etmiştir. Adaletin ve hukuk devleti ilke-
sinin sayılara feda edilme riski karşısında, idare mahkemelerinin iş
yükü sorununa acilen çözüm aranması gerekmektedir. Bu bağlamda
idare mahkemelerinin özellikle iş yükü sorunu başta olmak üze-
re adil, hızlı, etkin olma ve taraflara güven verme mahiyetinden
uzaklaşması sonucunu doğuran birkaç hususa değinerek çözüm
önerilerinin sıralanması önem taşımaktadır.
4.1.1.3.2. İdari Usul Kanununun Eksikliği
(748) Ülkemizde yasama ve yargının çalışma usullerini içeren norm-
lar yürürlükte iken, yürütmenin ve özelde idarenin çalışma usulle-
rini belirleyen genel nitelikte düzenlemeler yer almamaktadır. Ya-
sama organının çalışma usulleri Anayasa ve TBMM İçtüzüğü ile
belirlenmişken, yargı organının çalışma usulleri ise yargılama usulü
kanunları ile düzenlenmiştir. Bununla birlikte; “Vergi Usul Kanunu”
(VUK), “Kamu İhale Kanunu” gibi belirli alanları düzenleyen ka-
nunlar istisna tutulursa idarenin bütün olarak çalışma usullerini be-
lirleyen genel bir kanun bulunmamaktadır. Bu açıdan bakıldığında,
İdari Usul Kanununun ülkemiz için ihtiyaç olup olmadığının karşı-
laştırmalı hukuk örnekleriyle birlikte incelenmesinde yarar vardır. Bölüm 9 İdari Yargı
(749) İdari Usul Kanununun amacı, idarenin çalışma usullerini ve
ilkelerini bir kanunla düzenleyerek bir yandan idareyi hukuka uygun
işlemler yapmaya zorlamak, bir yandan da menfaati ihlal edilenle-
rin yargıya başvurmadan önce uyuşmazlığı, idarenin kendi içindeki
mekanizmalar aracılığıyla çözmektir. Bu şekilde, idarenin hukuka
429
uygun davranması sağlanacağı gibi, özellikle idare mahkemeleri ol-
mak üzere idari yargının iş yükü de azalacaktır.
(750) İdari Usul Kanunu, aynı zamanda yönetilenlere çeşitli gü-
venceler sağlayacaktır. Avrupa Konseyinin 31 (77) sayılı Bakanlar
Komitesi Tavsiye Kararı ile idari usulün asgari olarak neleri düzen-
leyeceği belirlenmiştir. Buna göre; “tesis edilen işlemden haberdar
edilme hakkı”, “kararın oluşma aşamasında görüşlerini açıklayabil-
429 ALAN, age, sf. 556.
353