Page 388 - yargi-ozel-raporu
P. 388

(767) İdari yargılama usulünde süreler deyince ilk olarak dava açma
                   süreleri akla gelmektedir. Bununla birlikte, davanın açılması sonra-
                   sındaki bazı usul işlemlerinin yapılması (savunma dilekçesi verme,
                   replik-düplik aşaması vb.) ve kanun yollarına başvuru usulü de süre-
                   lere bağlı kılınmıştır. Ayrıca 6545 sayılı Kanunla ihdas edilen ivedi
                   yargılama usulü ve istinaf kanun yolu, sürelere ilişkin birçok yerleşik
                   uygulamayı ortadan kaldırmış ve yeni süreleri idari yargı düzenine
                   kazandırmıştır.

                   (768) Yargılama usulünde insicamı ve ahengi sağlayan süreler, idare
                   mahkemelerinin davaları makul sürede karara bağlaması hususunda
                   bazen kısıtlayıcı durumlara neden olabilmektedir. Özellikle yargı-
                   lama aşamasında öngörülen sürelerin günümüzün teknoloji, ile-
                   tişim ve ulaşım imkânları karşısında çok uzun olması; davaları
                   sürüncemede bırakmakta ve idare mahkemelerinin nihai karar
                   sayılarını olumsuz etkilemektedir. Bu durum karşısında, usulün
                   gerektirdiği süreleri kısaltma veya bazı durumlarda sınırlayıcı
                   sürelerin konulması yöntemi, uyuşmazlıkların makul sürede so-
                   nuçlandırılması açısından düşünülebilir. Ancak bu noktada dik-
                   kat edilmesi gereken husus, hak arama hürriyeti ve adil yargılanma
                   hakkına müdahale edilmemesi açısından azami dikkatin gösterilme-
                   sidir. Çünkü sürelerin varlığı, her şeyden önce hakkını arayan birey-
                   lere idare karşısında güvenceler sunmaktadır.                        Bölüm 9   İdari Yargı

                    (769) İvedi yargılama usulünün İYUK’a kazandırılması sonrasın-
                   da ise, bu yargılama türüne tabi davalarda sürelerin büyük oranda
                   kısaltılmış olduğu, karar verme ve yazımına ilişkin sürelerin öngö-
                   rüldüğü yeni bir model idari yargı düzenine kazandırılmıştır. AYM,
                   19/03/2015 tarihli ve 2014/146 E.,  2015/31 K. sayılı kararında bu
                   yeni modele ilişkin yaptığı değerlendirmesinde;

                   “Dava konusu kurallarla, dava açma, temyiz yoluna başvurma ve tem-
                   yize cevap verme sürelerinin kısaltılmasının hak arama özgürlüğüne
                   müdahale niteliği taşıdığı açıktır. Ancak bu müdahalenin, ivedi yar-
                   gılama usulüne tabi olan uyuşmazlıkların bir an evvel yargı mercileri
                   önüne getirilerek karara bağlanmasına yönelik meşru bir amaca dayan-
                   dığı anlaşılmaktadır.






                                                                         361
   383   384   385   386   387   388   389   390   391   392   393