Page 435 - yargi-ozel-raporu
P. 435

uygulamayan kamu görevlilerinin eylemleri “görevi kötüye kullan-
                      ma” suçu içerisinde değerlendirilmektedir.  Bununla birlikte, bu
                                                          486
                      suçların soruşturulması 4483 sayılı Kanun hükümleri uyarınca izne
                      bağlıdır. Uygulanmayan yargı kararları, genelde üst yöneticilerin de
                      bilgisi dâhilinde olan konulara ilişkin olup, kararın uygulanmama-
                      sı için talimat veren üst yöneticinin kendi talimatını yerine getiren
                      kamu görevlileri hakkında soruşturma izni vermesini beklemek ha-
                      yatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle, “yargı kararını uygula-
                      mama” ayrı bir suç olarak TCK’da düzenlenmeli, bu suç kamu
                      görevine atanma yeterliliğini kaybettirecek nitelikte olmalı, bu
                      suçun soruşturulmasında 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uy-
                                                                  487
                      gulanmayacağına  yönelik düzenleme yapılmalı,  bu şekilde
                      yargı kararını uygulamayan kamu görevlileri hakkında Cum-
                      huriyet savcıları tarafından doğrudan işlem yapılması yöntemi
                      getirilmelidir.

                      5.2. “Yargısal Emir” Bir Alternatif Olabilir Mi?

                      (890) Yukarıdaki açıklamalardan da görüldüğü üzere, idarenin yargı
                      kararını uygulamaması durumunda kişilerin tazminat davası açma
                      ve suç duyurusunda bulunma dışında yapabilecekleri bir şey yoktur.
                      Tazminat ödemenin, yargı kararını uygulamamanın bir alternatifi
                      olarak görülmesi ise hukuk devletinde kabul edilemez. Konunun ce-
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      zai boyutu açısından da gerek yargı kararını uygulamamanın ayrı bir
                      suç olarak düzenlenmemiş olması ve gerekse soruşturma izni engeli
                      gibi sorunlar bulunmaktadır. Mevcut sistemimizde idari yargı yerle-
                      rine kendi kararını uygulatmak amacıyla bizzat kullanacağı bir yetki
                      verilmemiştir .
                                 488
                      486 KENT, age, sf. 56.
                      487 YILDIRIM, age, sf. 6.
                      488 Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununda bu eylemin karşılığı olarak 228.mad-
                         de uygulanmaktaydı. Anılan maddenin ilk fıkrasında “ Devlet memurlarından
                         her kim bir şahıs veya memur hakkında memuriyetine ait vazifeyi suiistimal ile
                         kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka suretle keyfi bir muamele yapar
                         veya yapılmasını emreder veya ettirirse altı aydan üç seneye kadar hapis cezası
                         ile cezalandırılır. Bu muamelede hususi maksat veya siyasi saik veya sebep mev-
                         cut ise cezası üçte birden yarıya kadar artırılır…” düzenlemesi bulunmaktaydı.
                         5237 sayılı TCK’da bu hüküm düzenlenmemekle beraber bu hükmün karşılığı
                         257. madde olarak gösterilmektedir. 5237 sayılı Kanunun 257 maddesinin
                         birinci fıkrası ise şu şekildedir: “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller



                      408
   430   431   432   433   434   435   436   437   438   439   440