Page 98 - yargi-ozel-raporu
P. 98
cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin TCK’nın 50 ve 51 inci maddeleri
yönünden değerlendirme yapılmalıdır.
5. Silahların Eşitliği
(144) Ülkemizde iddia makamı kovuşturma evresinde, 5271 sayılı
CMK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte daha aktif bir konuma gel-
miştir. Ancak mahkeme süjesi olan savunma makamı, iddia makamı
kadar aktif bir yapıya sahip değildir. Mahkemeler ise yargılama aşama-
sını genelde sorgulayıcı bir yöntemle idare etmektedir. Mahkemede
iki başlılık olmayacağı tartışmasız olup, bu durum mahkemenin yar- Bölüm 1 Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Ceza Yargılaması, Soruşturma ve Kovuşturma
gılama sırasında kamu otoritesi ve hâkimliğin yaptırım gücü açısından
zorunludur. Ancak şunun da belirtilmesinde yarar vardır; CMK’nın
yürürlüğe girmesiyle birlikte, iddia makamının kovuşturma aşamasın-
daki konumu etkinleşmiş olup, yargılama aşamasında daha aktif rol
oynaması sağlanmıştır. Bu hususa ilişkin bir örnek vermek gerekirse;
CMK’nın 201 inci maddesinde, Cumhuriyet savcılarının duruşma
sırasında doğrudan sanığa soru yöneltebilme imkânının düzenlenme-
si zikredilebilir. Yürürlükten kaldırılan CMUK’un 232 nci maddesi
ise, duruşma sırasında Cumhuriyet savcılarına sanığa doğrudan soru
yöneltme olanağı tanımamaktaydı. Bu uygulamanın değiştirilmesi,
savcıların kovuşturma aşamasındaki konumlarının farklılaşmasını et-
kileyen olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
(145) Silahların eşitliği ilkesini zedeleyen unsurların başında Cum-
huriyet savcılarının hâkimle birlikte kürsüde oturmaları, hukuka ay-
kırı şekilde elde edilen delillerin dosyadan çıkarılmadan hükümde
değerlendirilme ihtimali bulunması, sevk tutuklaması gibi hususlar
bulunmaktadır. Özelikle uygulamada, hükmün açıklanmasından he-
men önce karar tefhimi için salon boşaltılmakta, savunma makamı
duruşma salonundan ayrılmadan söz konusu kararı hâkim ve savcı
birlikte tartışarak verdikleri görülebilmektedir. Hâlbuki ceza muha-
kemesinin amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Maddi gerçeğin
ortaya çıkarılmasında sanığın ve kamunun menfaati büyüktür. Bu
bağlamda iddia ve savunma makamları arasında adil bir dengenin
sağlanması gerekir. Savunma makamının, maddi gerçeğin ortaya çı-
karılmasına hizmet edebilmesi ve mahkemede bir süje olarak yeterli
71